ELALEM TERÖR ÖRGÜTÜ
“Bir elalemin çocuğuna bak, bir de bizimkine!”
Yabancı gelmemiştir bu söz çoğumuza ya annemizden ya da babamızdan
en az bir kere duyduğumuz bir söylem. “Ne elalemmiş be!” diyenler de olmuştur.
Haksız da değil yani, sahiden kim bu elalem.
Çocukları çok başarılıdır hep, her şeyin en iyisi onlardadır da biz
de sürekli kendimizi, hayatımızı ona göre şekillendirmeye çalışırız.
Hani en basit örnekle düğün yaparken; salon daha büyük olsun, şu
yemek de konsun, araba bu olmazsa olmaz, bunu da yapalım “elalem ne der yoksa?”
Ne der ki elalem, dese ne olur en fazla?
Hayatımızı, işimizi, eşimizi kısacası her şeyimizi birileri
beğensin veya beğenmemezlik etmesin diye belli kalıplar içinde istemediğimiz şekilde
yaşamaya mecbur kalmış bir haldeyiz. Artık kendimiz olmak yerine görünebilmeye
çalışmak için yaşıyoruz. İyi insan olmak yerine; iyi insan görünebilmek daha
cazip veya cömert olmak yerine cömert görünebilmek gibi. İkiyüzlülükten başka
bir şey diyemeyiz buna. Evet, sosyal medya, adeta bunun sergi salonu haline
geldi.
Öyle bir hale geldik ki elalem sayesinde; biri bir şey dedi diye
evini yüksek meblağlarda borçlar ile yenilemeye kalkanlar mı dersiniz, çocuğu
bir yanlış yaptı diye çocuğa üzülmesi gereken yerde sırf başkaları kötü şeyler
diyeceğine üzülüyor, günahına üzülmüyor da çocuğunun, dersini öğrenemediğine
üzülmüyor da “rezil olacağım ya” düşüncesine üzülüyor.
Ne kadar doğru yapıyoruz? Hz.
Peygamberin amcası Ebu Talip’in bazı rivayetlere göre “Mekke’nin
kadınlarının dedikodusundan korkmasaydım iman ederdim” dediği söyleniyor.
Belki de kalbiyle inanmış olsa bile sırf bu düşünce yüzünden Müslüman
olamamıştır. Zihnimizi buna odakladığımız için mutlu olamıyoruz.
Elalem ne der yerine, El-Alim ne der diye düşünmeye başladığımızda
gelişme var demektir. Müslüman bir birey hayatı ‘elalem ne der’ diye
değil, ‘Allah ne der’ diye görmeli. Görünmek için değil olmak
için yaşamalı. Riyadan kendini uzak tutmalı.
"Elalem ne der?" sözü kadar duvarları yüksek bir hapishane var mıdır? Önemli olan başkalarının ne düşündüğü değil, sizin ne hissettiğinizdir. "Elalem ne der" endişesindeki, elalemin kendine hayrı yok! Ama senin mükemmel olmanı bekliyorlar her zaman. Kendin ol elaleme ne. Rabbim bilsin gerisini kime ne. Yani "elalem değil elli alem konuşsa da arkandan, sen kendi yüzünden eminsen, el alkışlar, alem izler." .
Yazımızı daha fazla uzatmak istemediğimden bana bu yazı için rehber
niteliğinde olan bir kısmı da İsmet Özel’e ait şu söz ile bitirelim:
"Makyajsız gelin olur. Çalgısız düğün olur. Bol gelinlik olur. Sade ev olur. Güzel ahlâk ve kalbe şifa kitaplar çeyiz olur. "İnsanlar ne der?" diye kahrolası bir put vardır diyor ya İsmet Özel, eğer o putu baltayla yıkarsak her şey olur."
Biz de putlara teslim olmayalım, insanların ağzı torba değil ki büzebilelim; bu şuurda olmaya özen gösterelim. Ve asla unutmayalım ki “Allah ne der?” yerine “elalem ne der” diyen insanlar Asr suresinde buyrulduğu gibi muhakkak bir hüsran ve hezimet yaşayacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder